LİZBON'DA TURİSTİK GEZİ PART-1
Lizbon'a geleli nerdeyse 1 ay olmuş, üşenmeyip Porto'ya bile gitmişiz, yaşadığımız şehri daha bilmiyoruz ayıp dedik. Kalktık 7 Erasmuscu Türk genci Lizbon'daki ilk grup turistik gezimize başladık. Lizbon'da turist olmak nasıl bir hismiş yaşamaya çalıştık. Aşağıda gördüğünüz resimdeki herkes YTÜ'lü, turistik gezimizin erkekleri YTÜ makina müh.'den, kızlarımız (ben hariç) mimarlıktan turumuza katılıyorlar.
İlk durağımız Castilo Sao Jorge idi. Buraya yürüyerek de gidilebildiği gibi ( ki ben tavsiye etmem baya bir yokuş) Praça Figuera'dan (Metro Yeşil Hat Rossio Durağında) 37 numaralı otobüs (Numarayı yanlış hatırlıo olabilirim Castilo yazması lazım gideceği yer olarak) sizi girişine kadar bırakıyor. Buraya giriş tam 5 euro, öğrenci 2,5 euro. Lizbon'da yaşayanlar içinse bedava. Eğer Lizbon'da erasmus yapıyorsanız Cartao Viva'nızı ve Üniversite kimliğinizi göstermeniz biraz da çat pat Portekizce konuşmanız gerekebilir bedava girişten yararlanmak için. Grupta sadece kızlar bedava girdi, diğer arkadaşlar Lizbon'da yaşadıkları halde bedava girişten yararlanamadılar, nedenini anlayamadık!
Kale'nin manzarası çok güzel. Lizbon'un önemli meydanlarını görebiliyorsunuz. Tercihen yağmur yağmayan ve bulutsuz bir havada gidin, hatta yanınızda şarap götürüp manzaraya karşı için. Biz götürmedik, pişman olduk. Sonra manzaraya karşı kadeh tokuşturanları görünce içimiz gitti...
Yukardaki manzaralar kaledeki manzaranın iki açısı. Kalede yaklaşık 1,5 saat harcamışızdır. Önce japonlar gibi her köşenin fotoğrafını çektik, sonra farklı kısımlarına tırmandık. Ben gruba hadi artık feira da ladra'yı kaçırcaz demeye başladığımda Seval de yaa evet sıkıldım ben artık gidelim dedi. Bunun üzerine de ben tam bir TÜRK mantalitesiyle (geyikle karışık) hakkaten her yer aynı taş, yetmedi mi gençler 1,5 saat gezmek dedim...
Kale çıkışına yakın bir yerde ilginç bir amca konumlanmıştı. Bu amca farklı ülkelerinin demir paralarının içini oyup motiflerini ortaya çıkartıyordu. Biz de baktık Türk parası var mı diye, bulamadık. Amcaya sorduk amca var dedi, hatta gösterdi. Biz aa bu diil türk falan derken arkasını çevirdi ve gördük ki ESKİ kuruşlardan. Yani benden daha yaşlı bir para... Sonra bir de eski 5000 tl gördük, laleli olanlardan. Amcaya 1YTL verelim dedik ama 7 kişinin hiç birinden YTL çıkmadı. Bizden sonra giden Türk arkadaşlar bırakmışlar ama... Gittiğinizde büyük ihtimal YTL görebilirsiniz.
Kale içinde bir çok sanatsal ürün satış standlarıyla karşılaşabilirsiniz, bu abi de resim satıyordu, çaktırmadan fotosunu çektim.
Kale'den çıkıp ana yolda sola dönünce orda başka bir MİRADOUR (gözlem/manzara yeri) ile karşılaşıyorsunuz. Orda da durup 1-2 Poz çektik. Miradour'dan sonraki durağımız ALFAMA'dan geçip FEİRA DA LADRA'ya ulaşmaktı...
Alfama Lizbon'un eski bölgelerinden biri. Daracık sokaklar, kırık dökük evler, balkonlardan sarkan beyaz çamaşırlar... İlginç enstantaneler yakalamak mümkün. Kale'den buraya yürüyerek inilebilir, ama biraz daha nostaljik takılmak isterseniz Chiado/Praça Figuera'dan 28 numaralı nostaljik tramvaya binebilirsiniz...Bu tramvay turist kaynıyor olmakla birlikte yan kesicilerin en çok kazanç sağladığı ulaşım aracı olduğu için biraz paranoyak olmakta yarar var.
Nostaljik Sarı Tramvay Alfama Sokaklarında...
Tipik Bir Alfama Sokağı... Bayram değil, seyran değil ama bir çok evde bayrak görmek mümkün bu bölgede...
Feira Da Ladra Lizbon'un Bit Pazarı, Salı günleri sabahın köründen öğlen 1 e kadar, Cumartesileri de yine sabahın köründen akşam 17.30-18.00 e kadar. Bu arada unutmadan söylemem gerek, Lizbon'un turistik haritası biraz dandik. Sokaklar o kadar daralıyor ve iç içe geciyor ki ya yollarda gördüğünüz teyzelere, amcalara sormak, turist tipli insanların peşine takılmak, ya da istanbulluysanız yer yön bulma içgüdünüze güvenip yolu takip etmek gibi 3 seçeneğiniz var bu bölgeleri gezerken. Biz kırık Portekizcemizle yolda evinin önünde oturan yaşlı bir Portekizli teyzeye sorduk mesela...
Feira da Ladra'dan alışveriş yapmadık. Pazarın girişinde paso nepal-hindistan işi giysi satılıyordu ve fiyatlar İstanbul'dakine göre biraz daha pahalıydı sanki. İçlere doğru ilerledikçe esas bit pazarıyla karşılaştık ki buradaki tipler de bize biraz ürkütücü geldi. O yüzden hiç bir şeye alıcı gözle bakmadan hızlı hızlı gezindik. Bir de grubun bir kısmını kaybettik, o yüzden onları bulalım diye de acele ettik. Ancak sonradan öğrendiğime göre sıkıcı Lizbon gecelerinizin eğlencesi olabilecek DVDleri buradan pazarlık yaparak ucuza alabilirmişsiniz...
İlk Lizbon Turistik gezimiz burada bitmedi tabii ki, bundan sonraki durak GRAÇA (gırasa olarak okunuo) idi. Ancak oradaki maceraları ve geri kalanını bir sonraki posta saklıyorum ki merak edip geri dönün :)
ARKASI YARIN! Inınınınnnnnn................
4 Comments:
Merhaba, ben de portekize gidiyorum erasmus programıyla. Blogunuzu bayağ incelemiştim. Bugünlerde oldukça sıkıntı içerisindeyim, lizbonda kalacak yerle ilgili. Artık kime, nereye danışacağımı bilmiyorum, herkese yazıyorum. Bu konuda gerçekten çok yardıma ihtiyacım var, tavsiye, tanıdık vs. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Mail adresim: asli.tosuner@gmail.com
şimdiden çok teşekkürler.Merhaba. Mayıs ayında Erasmus için Portekiz'e gideceğim. Yapabileceklerim hakkında bana da bilgi verebilir misiniz? Alanım okul öncesi eğitim. Orada gezebileceğim anasınıfları vb. nereleri var? Şimdiden çok teşekkürler.
Bu konuda en doğru yönlendirmeyi bölümündeki hocalar yapacaktır. Ben Portekiz'de alan ziyaretlerine çıkmamıştım çünkü o zaman uzmanlık alanım farklıydı. Ayrıca Tam yaz döneminde gidiyorsunuz okullar haziran'da kapanır. Portekizce'yi az çok anlamaya başladıktan sonra alan ziyareti yapmanızı tavsiye ederim
Merhab Billur blogun çok keyifli okudukça dahada sabırsızlanıyorum.Kasımda ordayım inş. ve notların bana çok yardımcı olacak.Verdiğin güzel bilgiler icin teşekkürler...
Yorum Gönder
<< Home